Avrupa'yı Titreten HUN İmparatoru ATTİLA
Avrupa'yı Titreten HUN İmparatoru ATTİLA
Milat'tan Sonra 434 - 453 arası, Kudretli Attila liderliğindeki HUN güçleri Balkan İllerinin istilaları da dahil olmak üzere Yunanistan, Galya ve İtalya'nın bulunduğu Roma İmparatorluğu'nun topraklarında uyguladığı güç nesilden nesile aktarıldı. Roma dünyasında acımasız bir fatih olarak anılsa da Attila aslında gücü de olmasına rağmen İmparatorluğun Roma veya İstanbul yönetimlerini görevden almadı. Ama kahramanlığı yüzyıllar boyunca yankılandı.
Birinci Dünya Savaşı sırasında sömürgeci olduğunu unutan İngilizler düşmanları olan Almanların ne kadar vahşi ve yozlaştığını vurgulamak istediklerinde onlara "HUN" benzetmesi yapıyordu. Roma İmparatorluğunun son dönemlerinde Attila'nın adı çoğu kişinin liderler arasında hatırladığı ender adlardan biridir. Bu da Attila'nın dünyaya nasıl bir damga vurduğunu gözler önüne seriyor.
Şimdi Olaylı hayatı ve gizemli ölümünden sonra HUN Hükümdarı Attila hakkında bilmediklerimize doğru bir keşif yolculuğuna çıkıyoruz.
Attila Tuna Nehrinin kuzeyinde eğitimsiz, barbar ve bölgenin en güçlü ailesinde dünyaya geldi. Amcaları Octar ve Rugila HUN İmparatorluğunu 420'lerin sonlarında ve 430'ların başlarında ortaklaşa olarak yönettiler. Attila ve abisi Bleda, okçuluk, kılıç dövüşü ve atların nasıl idare edileceği konusunda iyi bir eğitimden geçtiler. Amcalarının da Roma Büyükelçiliği görevini almasıyla Gotik ve Latince'yi de hem okuyup hem konuşabiliyorlardı hem de askeri ve diplomatik taktikleri öğrenmişlerdi.
434 yılında amcalarının ölümüyle birlikte Bleda ve Attila, HUN İmparatorluğu üzerinde ortak kontrol hakkına sahip oldular. İlk adım olarak Doğu Roma İmparatorluğu ile bir antlaşma yaptılar. İmparator II Theodosius, HUNLAR ve Romalılar arasında bir barış sözü olarak yılda yaklaşık 700 kilo altın ödemeyi kabul etti. Ancak birkaç yıl sonra, Attila Romalı'ların antlaşmayı ihlal ettiğini ve 441 yılında Doğu Roma şehirlerine saldırı yapıldığını iddia etti. İmparator Theodosius, İstanbul'a yaklaşık 32 kilometre uzaklıkta olan HUN güçlerinin farkındaydı ve olası bir saldırıyı önlemek için Attila'ya yılda 2100 kilo altın ödemeyi kabul etti. Zararlı çıkan yine Romalılar olmuştu.
Barış Antlaşması 443 yılında sonuçlandıktan sonra HUNLAR Büyük Macar Ovasına döndü. Tarihin bu dönemleri özellikle antlaşmadan sonraki birkaç yıl kaynaklarda biraz puslu ancak Attila'nın İmparatorluğun tek hakimi olmak için kardeşi Bleda'ya meydan okuduğu belli oluyor. Hunların en güvenilir tarihçisi olarak anılan Romalı yazar Priscus, 445 yılında Hun Kralı Bleda'nın kardeşi Attila tarafından düzenlenen bir planla suikast'e kurban gittiğini iddia etmişti. İki yıl sonra Attila, Doğu Roma İmparatorluğu üzerine daha da etkili bir saldırı düzenledi. Hunlar Balkanlar ve Yunanistan'a saldırdı, Romalılar onları Thermopylae'da durdurmayı güçlükle başardı. Daha sonra Hunlar ve Romalılar, Roma İmparatorluğu için daha zor şartların yer aldığı daha karmaşık bir antlaşma imzaladılar.
450 yılı İlkbahar, Batı Roma İmparator'u III. Valentin'in hırslı kız kardeşi Honoria, Attila'ya bir yüzük gönderdi ve ondan abisinin onu zorla bir aristokratla evlendireceğinden dolayı yardım istedi. Birkaç eşi olan Attila da bu durumu Honoria'dan kendisine bir davet olarak düşündü. Honoria'yı yeni karısı yapmak için adım atan Attila daha sonra Honoria'nın böyle bir şey istemediğini iddia etmesiyle ilerideki iki askeri harekatını Honoria için yapmaya karar verdi.
541 yılında Attila'nın Hun Güçleri 200.000 kişiyle Galya'yı işgal etti. Kırsal kesimde yaşanan bu yıkımın ardından Romalılar Vizigot Kralı I. Theodoric'le ittifak kurdu. Birleşik Roma ve Vizigot ordusu Attila ile Katalan ovasında karşılaştılar ve sonunda büyük Hun Lideri Attila tarihin en kanlı çatışmasında ilk yenilgisini almış oldu. Savaşta Theodoric öldürüldü ve Attila güçlerini geri çekmek zorunda kaldı. Cesareti kırılmayan Attila ertesi yıl bir daha İtalya'yı işgal edecekti.
Priscus'un aktardığına göre, Attila'nın Büyük Macar Ovası'ndaki karargahında 449 yılında Roma Büyükelçileri Attila'yı ziyaret ediyor ve Attila onlara gümüş tabaklarda lüks bir yemek ile ağırlıyor. Yemek esnasında ilginç bir ayrıntı sofradakilerin gözünden kaçmıyor; misafirlerin tabakları ve bardakları gümüş ya da altın iken Attila ise ahşap bardakla içeceğini içiyordu. Ayrıca Attila kıyafetlerinde de lüksü ve gösterişi sevmez ama temiz olmalarına dikkat ederdi. Bu özellikleri Attila'nın insan ilişkilerinde mütevazi ve alçakgönüllü bir yapısının olduğunu ortaya çıkarıyor.
Attila'nın ölümü, büyük bir savaşçı ve askeri lider için tahmin etmesi zor olan bir olaydı. Attila'nın Honoria ile evlenme ısrarı devam ederken Ildico adında genç ve güzel bir kadınla evlenmek istedi. Yeni imparator Marcian'ın liderliğindeki Doğu Roma İmparatorluğuna bir başka saldırı hazırlığında iken Attila ve Ildico 453 yılında evlendiler. Attila'nın sarayında gerçekleşen düğün sırasında gece geç saatlere kadar içildi ve eğlenildi. Ertesi sabah, Attila'dan haber alınamayınca muhafızlar gelin odasının kapısını kırarak içeri girdiler ve Ildico'yu Attila'nın başında ağlarken buldular. Attila'nın bu gizemli ölümünün arkasında uykusundayken burun kanamasının nefes almasını engellemesi ve kendi kanıyla boğularak öldüğü iddiaları ortaya atıldı. Bazıları ise suçu Ildico'ya attı. Ildico'nun Attila'nın ölümünde rol oynadığı ya da İmparator Marcian tarafından tasarlanmış bir komploya kurban gittiği ileri sürüldü. Geri kalanlar ise bu gizemli ölümün arkasındaki tek sebebin aşırı alkol tüketimi olduğunu ileri sürerek komploları reddettiler.
Bu yazımıza da bir göz atın >>> Kuzey Kore ile Güney Kore Arasındaki Farklar
Priscus'un anlatımına göre, Attila'nın ordusu liderlerini kaybetmenin hüznüyle yüzlerini kanla buladılar, atlarıyla cesedin bulunduğu çadırın etrafında daireler çizdiler. O gece Attila'nın cesedi 3 tabutla kaplandı; biri altın, biri gümüş, biri demirdi ve yenik düşmanlarının silahlarıyla mücevherleriyle ve diğer hazineleriyle dolu bir mezara gömüldü. Efsaneye göre, Attila'nın gömülmesi için bir nehir seçildi ve sonra sular mezarın üzerinden akıp gitmesi için serbest bırakıldı. Tabi böylece mezarının yeri asla bulunamayacaktı. Attila'yı götüren hizmetkarlar son dinlenme yerlerine vardıklarında Attila'nın yerinin açığa çıkmasını önlemek amacıyla öldürüldüler. Macaristan'da bir yerde olduğu düşünülen mezarın bulunduğu yer bugün bile bilinmiyor.
Video olarak izleyebilirsiniz ve kanalımıza ziyaret edebilirsiniz; http://goo.gl/Ub8hz8
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorum bıraktığın için teşekkür ederim.